{ "title": "Bacak Arası Mantar", "image": "https://www.bacak.gen.tr/images/bacaklar-arasi-mantar.jpg", "date": "19.01.2024 06:02:40", "author": "ismail veske", "article": [ { "article": "
Bacak Arası Mantar; Bakteriler şeklinde olan mantarlar mikro organizma mantarlarıdır. Mantarlar özellikle diğer hastalıklarının meydana gelmesiyle ilgili ana sebep, her vakit değişik bir mantarlı dokudan bulaşmasıdır. Bu doğal yollar ile veya başka bir insandan da geçebilir. Mantar enfeksiyonları, küf mantarlarında olduğu gibi, vücut mantarları da nemli, havasız ve temiz olmayan yerlerden hoşlanır ve bu cins bölgelerde gelişip türeyebilirler. Fakat bu üreme, hızlı bir şekilde yayılmasıdır. Özellikle pişik ve tahriş olmuş olan çevreleri tercih ederler.

Fazla azimlidirler, hızlı bir biçimde vücudu kaplamak için ellerinden geleni yaparlar. Yaz mevsiminde mantar hastalığının bulaşması kolay bir şekil alır. Adından da anlaşılacağı gibi bu hastalık hızla ayağın üst bölgesine doğru gider. Kaşınma vasıtası ile kasıkta, deri katları arasında, deride yaralar ve sıyrıklar açılması ile diğer mikroplara da neden meydana getirirler. İç kasıklar ve genital çevrede de gözükebilir. Etkilenmiş olan çevre kızarık veya kahverengi olabilir, deride dökülme, soyulma ve çatlama meydana gelebilir.

Bu olayda kinci olan bir mikrobik hastalıkta eklenebilir. Bu mikrop derinin kat yerinde, genel olarak her iki tarafta, yaklaşık olarak 1 cm büyüklüğünde bir bölgede başlar. Daha sonra benzer değişik bölgelerde de gözükür. Kızarıklık deriden yüksek, kabuk gibi bir tabaka biçimindedir. Kenar sınırları belirgin bir biçimdedir. İçerisi su toplayıp sızlama yapabilir. Bazen göbek ve makat kenarlarına kadar gidebilen kaşıntılı bir durum alarak, baya rahatsız edici olan derin mantar hastalığıdır. Ülkemizde yılancık ismi verilen mikrobik hastalığın en sık ayaklar ve bacaklarda gözükme sebebi de tedavisi yapılamayan mantar hastalıklarıdır. Bu hastalık her yaşta gözükebilir. Bunların haricinde bazen bu mantar hastalıklarına karşı bazı alerjik reaksiyonlar oluşarak değişik cinsten problemlere sebep olabilir.

Tanı, esas olarak cildin görünümüne göre konur. Bazı mantarlar özel olan mavi ışık ile karanlık odada incelenirse floresan verilir. Kesin teşhis, mikroskopla alınan parçaların incelenmesi ile konur. Ciltten alınan kazıntı ayrıca laboratuvara gönderilerek olan kültürde üremesi değerlendirilmesi yapılır. Tedavide kişisel olan bakım oldukça önemlidir. Deri temiz ve kuru bir şekilde tutulmalıdır. Ciddi ve uzun zamanlı enfeksiyonlarda hekimce ağızdan kullanılan veya cilde sürülen ilaçlar tavsiye edilir. Tedavi edilmediği vakit üstünde bakterilerin üremesi ile ikincil bakteriyel enfeksiyonlar oluşabilir.

Kaşıntı, hoş olmayan bir olaydır ve insana kötü bir acı verir. Kronik kaşıntı rahatsızlığı bulunan insanlar kaşınmaya çalışsalar da bunun önüne geçemez ve kaşınmak durumunda kalırlar. Genel olarak deride kaşıntı gözükür ve bazen de göz mukozası ve makat veya cinsel organlarda da kaşıntı meydana gelebilir. Kaşıntıya bakteri, virüs ve mantarlar veya bunların meydana getirdiği koloni kompleksi enfeksiyona neden olur ve bu da kaşıntıya neden olur. Kontrol edilemeyen kaşıntı sebebiyle derinin mukozası tahribat meydana gelir. Ağrılar, ağrı kesicilerle önlenebilir, fakat yan tesiri bulunmaktadır. Tıbbi olarak kaşıntı nedeni açıklanmamakta, fakat ortada bir gerçek bulunmaktadır. Buna göre bağırsak mantarların salgıladığı toksit maddeler sindirim organlarını ve bağırsakları tahribatına neden olur.

Kaşıntı tedavisi, kaşıntının asıl nedeni bağırsak mantarları olduğundan, bunun doğal olan ilaçlarla tedavisi mümkündür. Kaşıntı, alerjen, sedef hastalığı, bahar nezlesi ve nörodermetoza karşı kullanılan kortizonun yan etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle mecbur bulunmadıkça kortizonlu ilaçlar içilmemelidir. Kaşıntıya karşı hamamelis ve çörek otu preparatları doğal ve yan etkisi bulunmayan bir üründür. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı bir şekilde yaşayabilmek için oldukça önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, besleyici maddenin dolaşması buna bağlıdır. Tabii iyi beslenilirse tedavi zamanı da kısalır.
" } ] }